MURAT : Ben siyasetçiyim sorun çıkmasın size ?
ŞEYDA : Yok, sorun olmaz.
MURAT : Öz mü öz Mardinliyim. Benden eski aile yok.
ŞEYDA : Ben de Mardinliyim.
MURAT : Kimlerden ?
ŞEYDA : Soyadım "örnek".
MURAT : Baban ?
ŞEYDA : Emin ÖRNEK.
MURAT : İyi yabancı değilsin.
MURAT : Mesela, bu caminin eski bir tarihi var Lolo Mardin veya belki ben yanlış söyleyebilirim. Lolo muydu yav? Neyse adını sonra şey yaparız. Bu camiyi yaparken müslüman olmuş. Böyle bir şey koymuşlar önüne, camiyi bitirdikten sonra da tekrar hristiyanlık dinine geçmiş. Böyle bir özelliği var cami minaresinin; Cami minaresi yalnız ha, cami bin yıllık, minaresini o yapmış. Böyle helezonik bir yapıya sahip minare. Çift merdivenli, yalnız inen ile çıkan birbirini göremiyormuş. Selimiye de bir örneği var. Şimdi Hasankeyf'teki harabe içinde.
ŞEYDA : Peki, bir şey soracağım; adam camiyi yapmak için mi müslüman oluyor ?
MURAT : Minareyi yapmak için. Öyle bir söylenti var tabi. Minare 200 yıllık, cami bin yıllık. Cami, Akkoyunlular zamanında yapılmış. Ulu cami minaresi hakkında da, tabi bunlar efsaneleşmiş şeyler, minare secde ediyor yani eğiliyor sonra tekrar düzeliyor diyorlar.
ŞEYDA : Olmuş bir şey mi ?
MURAT : Olmuş olmuş, halk dilinde öyle anlatıyorlar.
ŞEYDA : Minare secde mi ediyor ?
MURAT : Öyle bir söylenti var, demek ki olmuş ki insanlar anlatıyor. Biz hep duymuşuz bunları. Dedemle ilgili bir durum anlatayım. Tarihi ne zaman bilmiyorum, ezanı Türkçeye çevirmişlerdi ya bir zamanlar; Tabi ki Konya'dan bir imam geliyor buraya, ezanı Türkçe okuyor. Burada genelde insanlar Arapça konuşurmuş, Türkçe anlamayan çok insan var o dönemlerde. Dedem de sabah namazında imam abdest alırken, kapıyı imamın üzerine kilitliyor. Bizim burada çok meşhur ses sanatçımız vardı; Kermo Said, Mardin yerli sanatçısı, çağırmış onu ezan okumaya. Karakola almışlar sonra. Dedem komisere demiş; bir bunu dinle bir de bunu dinle. Böyle de bir durum var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder