15 Mart 2016 Salı

……….
C: Bana biraz gençliğinden bahsedermisin ?
K: JJJ
C: Ne iş yapıyordun ?
K: Bir zamanlar kabaladaydım..atariye işi yapıyordum..Burdan karacadağa kadar gidiyordum.15-20 sene atariye işiyle uğraştım..15 – 20 sene de şehre gelip manifatura işiyle uğraştım .Ondan sonra hazır eşya işiyle uğraştım elbise işi falan , 10 yıl da bu işle uğraştım…
C:Kaç yaşındasın ki ?
K: Bugün 81 yaşındayım.
C: Atariyelik döneminde neler yapıyordun ? insanlar nasıldı ? nasıl insanlar karşına çıkıyordu ?
K: (oflayıp poflayarak..)
C: Hırsızlık yapmıyorlarmıydı o zamanlar , soymuyorlar mıydı mallarını ? seni dövmüyorlarmıydı J
K: (Kahkaha atarak ) Bigün yoldan gidiyordum iki çoban önüme çıktı..
C: Çınar taraflarıydı değil mi ?
K: Evet.Çobanlar geldi..Yüküm de üzüm , elma falan…Çobanlar neler var sende dedi.Üzüm, elma dedim.Biri gelip montunun önünü açtı biraz üzüm koydum..Üzümü aldığı gibi kaçtı…(gülüyor hala ) Kaçtığı gibi ben elimi montunun kenarına attım , su matarası vardı..Onu koparttım ve o gitti, kaçtı. Diğeri de  gelip dedi ki amca bana da biraz vereceksin…Vallah bir tutam bile vermem sana git arkadaşına yetiş  üzüm parasını getir yoksa vermem… Gitti sesini çıkarmadı o.
Akşam takdiri ilahi gittim onların evinin önüne…
C: Çobanın evine mi ?
K:Evet evet..Çobanın evinin önüne..Gittik akşam çadıra bir sürü adam geldi… Yemeğimizi yedik oturduk..
Ev sahibine söyledim , bugün köyünüzün çobanları  önümü kesmiş, üzümümü çalmış…Kim diye sordular ..Ben dedim nişanı bende .. İşte matarasını almışım.Hani matara dedi ev sahibi..Verdim onlara matarayı..Ev sahibi dedi ki , oğul !.. Bu bizim matara… Ev sahibi çobanını çağırıp dedi ki, ulan it oğlu it !... Atarların önünü kesip mallarını mı soyuyorsun !.. Ev sahibi ayağa kalkıp iyi bir tokat yapıştırdı çobana..Bir daha yap da göreyim seni !..Baktım para çıkardı verdi bana . Ben yok almıyorum dedim..Konağın sahibisin almam senden beni ağırlamışsınız almam dedim…
C: Onların çadırında mı uyudun ?
K:evet
C: Tanıdıkların çoktur simdi değimli ?
K: Evet 15 yıl karacadağda çalıtım 15 yıl…
C: Hep orda mı çalışıyordun ?
K: Evet .Kuru üzüm, pekmez , şeker, incir…ne bileyim ben…
C: Nasıl eve geliyordun peki ?
K: Katırlarım vardı…Katırlarla gidip gelirdim..
C: Sene de bir eve geliyordun heralde …
K: Ooo… Her 10-15 günde bir geirdim.Her on günde bir yüklerimi doldurup eve gelirdim.Yağ , çotran , yün … her gördüğümü toplayıp getirirdim.Değiş  tokuş yapıyordum böyle … Hepsini  Mardn’ e getirip satıyordum, paraya çeviriyordum.O paralar bu oturduğunuz evleri  yapıyordum…Burdan tekrar sebze , meyve toplayıp karacadağa götürürdüm.Ama karacadağ o zamanlar tam karacadağdı ha
C:soğuk muydu ?
K: Hayır .Kışın evde kalırdım. Çiçekler açtığı gibi tekrar meydanlara çıkardım…
Yaaa işte böyle yeğen..

Kalk hadi yemeğini yap sen bana da müsaade…..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder