……….
C: Bana biraz gençliğinden bahsedermisin ?
K: JJJ
C: Ne iş yapıyordun ?
K: Bir zamanlar kabaladaydım..atariye işi yapıyordum..Burdan
karacadağa kadar gidiyordum.15-20 sene atariye işiyle uğraştım..15 – 20 sene de
şehre gelip manifatura işiyle uğraştım .Ondan sonra hazır eşya işiyle uğraştım
elbise işi falan , 10 yıl da bu işle uğraştım…
C:Kaç yaşındasın ki ?
K: Bugün 81 yaşındayım.
C: Atariyelik döneminde neler yapıyordun ? insanlar nasıldı ? nasıl
insanlar karşına çıkıyordu ?
K: (oflayıp poflayarak..)
C: Hırsızlık yapmıyorlarmıydı o zamanlar , soymuyorlar mıydı
mallarını ? seni dövmüyorlarmıydı J
K: (Kahkaha atarak ) Bigün yoldan gidiyordum iki çoban önüme çıktı..
C: Çınar taraflarıydı değil mi ?
K: Evet.Çobanlar geldi..Yüküm de üzüm , elma falan…Çobanlar neler
var sende dedi.Üzüm, elma dedim.Biri gelip montunun önünü açtı biraz üzüm
koydum..Üzümü aldığı gibi kaçtı…(gülüyor hala ) Kaçtığı gibi ben elimi montunun
kenarına attım , su matarası vardı..Onu koparttım ve o gitti, kaçtı. Diğeri
de gelip dedi ki amca bana da biraz
vereceksin…Vallah bir tutam bile vermem sana git arkadaşına yetiş üzüm parasını getir yoksa vermem… Gitti
sesini çıkarmadı o.
Akşam takdiri ilahi gittim onların evinin önüne…
C: Çobanın evine mi ?
K:Evet evet..Çobanın evinin önüne..Gittik akşam çadıra bir sürü adam
geldi… Yemeğimizi yedik oturduk..
Ev sahibine söyledim , bugün köyünüzün çobanları önümü kesmiş, üzümümü çalmış…Kim diye
sordular ..Ben dedim nişanı bende .. İşte matarasını almışım.Hani matara dedi
ev sahibi..Verdim onlara matarayı..Ev sahibi dedi ki , oğul !.. Bu bizim matara…
Ev sahibi çobanını çağırıp dedi ki, ulan it oğlu it !... Atarların önünü kesip
mallarını mı soyuyorsun !.. Ev sahibi ayağa kalkıp iyi bir tokat yapıştırdı
çobana..Bir daha yap da göreyim seni !..Baktım para çıkardı verdi bana . Ben
yok almıyorum dedim..Konağın sahibisin almam senden beni ağırlamışsınız almam
dedim…
C: Onların çadırında mı uyudun ?
K:evet
C: Tanıdıkların çoktur simdi değimli ?
K: Evet 15 yıl karacadağda çalıtım 15 yıl…
C: Hep orda mı çalışıyordun ?
K: Evet .Kuru üzüm, pekmez , şeker, incir…ne bileyim ben…
C: Nasıl eve geliyordun peki ?
K: Katırlarım vardı…Katırlarla gidip gelirdim..
C: Sene de bir eve geliyordun heralde …
K: Ooo… Her 10-15 günde bir geirdim.Her on günde bir yüklerimi
doldurup eve gelirdim.Yağ , çotran , yün … her gördüğümü toplayıp
getirirdim.Değiş tokuş yapıyordum böyle …
Hepsini Mardn’ e getirip satıyordum,
paraya çeviriyordum.O paralar bu oturduğunuz evleri yapıyordum…Burdan tekrar sebze , meyve
toplayıp karacadağa götürürdüm.Ama karacadağ o zamanlar tam karacadağdı ha
C:soğuk muydu ?
K: Hayır .Kışın evde kalırdım. Çiçekler açtığı gibi tekrar
meydanlara çıkardım…
Yaaa işte böyle yeğen..
Kalk hadi yemeğini yap sen bana da müsaade…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder