16 Mart 2016 Çarşamba

3
E: Amca burda ilginç olaylar oluyor mu? Mesela  abbaralar gece kapanıyormuş diyorlar , onun gibi şeyler.
A: Şöyle söyleyeyim size ben küçükken 10-11 yaşlarında iken arkadaşlarla birbirimize Kürtçe küfür ediyorduk.Benim dedem vefat ettiğinde ,dedemin evi  şu Ulu Cami'nin aşağısında. Ulu Camiyi gezdiniz mi?
E: Evet evet  gezdim.

A: Ulu caminin altındaydı ev. Annem dedi ki oğlum eve git. Karanlık oldu on yaşındayım, korkuyorum. Dedim anne ben nasıl gideceğim eve korkuyorum. Aşağı mahallelerden gittim. Bizim ev de abbaraya yakın şöyle otuz metre mesafede Seyyidina Hoca Hızır Hazretlerini gördüm. 
E: Kim?
A: Seyyidina Şeyh Abdulkadir Geylani Hazretlerini gördüm. Onun ruhaniyetini gördüm. Adam yeşil elbise giymiş, sakallı bira, elinde baston.
E: E o olduğunu nereden bildiniz?
A: Durmuş Seyyidina Şeyh Geylani Hazretleri hayattadır, ölmemiş.
E: Gerçekten mi?
A: Tabi tabi tabi.
E: Siz onu gördünüz mü?
A: Gördüm. Uzakta şöyle karşımda duruyordu, Yalnız, görünce korktum. Rahmetli babam dedi oğlum gidip elini öpseydin. Gördüm yeşil elbise, sakallı, bastonu böyle koymuş. Böyle seyrediyor beni. Ben korkunca caddeye çıktım.
E: E sizin zamanınızda yaşıyor muydu?
A: Hayattadır.
E: Şimdi de mi hayatta?
A: Evet her zaman derler dua ederken Şeyh Abdulkadir Geylani'ye de dua edin. Yani ruhaniyeti hayattadır, ölmemiş.
E: Nerede şimdi?
A: Bitlis de diyorlar. Bazıları mezarı Irakta diyor.
E: Yani ruhu burada mı diyorsunuz?
A: Tabi tabi.Neyse onu görünce korktum. Caddeye çıktım. Bir amcaya yeşil bir adam var dedim. İndik ara sokağa baktım kaybolmuş.

4
A: Başka bir mucize de benim kardeşim gördü kar yağmış, bu dediğim ara sokaklardan, abbaralardan eve geliyormuş, Şöyle kısa boylu adamlar görüyor. Hacuc Macuc dediğimiz. Sonra hemen bağırıyor. İmdat imdat imdat. Birkaç adam yetişince bakıyorlar ki kimseyi görmüyorlar kardeşimin yanında. Hemen yok olup gittiler. 
E: İlginçmiş.

5
E: Böyle mağaralardan bahsettiniz. Senin ve arkadaşlarının başından geçen ilginç bir olay oldu mu ?
A: Bundan 41 sene önce rahmetli babam anlattı. Şu Yeniyolda Muhammed Zırrar Camisi var.Onu ziyaret ettin mi?
E: Yok oraya gitmedim.
A: Git. Hz. Ali'nin süt kardeşidir. Şimdi bu dediğim yıllarda üç kişi imamı takip ediyorlar.Sabah namazında imam kapıyı açıyor. Sabah namazını kılacak. O üç kişi caminin anahtarını çalıyorlar kaçıyorlar. İmam çıkınca diyor 'yaw burada anahtar vardı, ne oldu kapıya?' bulamıyor, öyle çekip gidiyor. Ertesi sabah sabah namazına yarım saat kalmış, camiyi açıyorlar içeriye giriyorlar.
E: Üç adam mı?
A: Evet üç adam. Orada çok antik halılar var. Yıllardan kalma. İşte bağış yapmışlar camiye. bunlar da göz koymuşlar. Bunlar topluyorlar halıları bağlıyorlar. Çıkacakları sırada tabi ezana yarım saat var bakıyorlar ki kapı duvar oldu. Orada üç tane pencere var o pencereler de Allah'ın iradesiyle duvar oldu. Çakmağı yakıyorlar diyorlar ki 'yav burada kapı vardı, üç pencere vardı ne oldu bunlara' orada açamıyorlar kapıyı, çünkü duvar oldu ya. Bekliyorlar sabah ezanını. Sabah bakıyor ki imam geldiği zaman kapıyı açıyor bakıyor ki üç kişi. Orada ki mahalle halkı diyorlar ki burada cami var, sabah erken saatlere kadar içki içenler var, esrar çekenler var, kumar oynayanlar var. Bu polislerde sabah ezanına denk getiriyorlar.Caminin etrafında dolaşınca üç kişiyi görüyorlar halıları toplamışlar. İmam gelince tabi imdat diyor. Polisler geliyorlar ve her birisinin sırtına halı koyuyor. Mardin şehrinden geçiriyorlar. Diyorlar Allah'ı seven peygamberi seven bunların suratına tükürsünler. Tabi saçlarını da usturayla kesiyorlar ve ceza evine atıyorlar. Şimdi diğer kısım da da babam anlatıyordu.
E: Bunları babanız mı anlatıyordu?
A: Tabi yani olmuş, babam kendi gözüyle gördü bu üç kişiyi caddede geçirdikleri zaman. Şimdi diğer şeyde de evlerine doğru gidiyorlar iki kişi içki içiyorlar. Evlerine doğru gidecekleri sırada gece yarısı o abbara kapanıyor. Yaşlı bir adam geçiyor oradan elinde bastonu. Amca nereye , oğlum diyor camiden çıktım tabi kışın kar, fırtına. Sabah ezanı okunuyor. 4, 4 buçukta. Oğlum diyor eve gideceğim. Diyorlar amca ilerde biz gördük abbara kapalı. Oğlum dedi sizin ağzınız kokuyor bedir bu içki mi içtiniz. Dedi işte Cenab-ı Allah size ceza verdi. Ben önden gidiyorum,siz benimle beraber gelin. Adam abbaraya beş o metre kalınca Besmele çekip bakıyor ki o abbara Allah'ın iradesiyle açıldı. Onlarda arkasından evlerine gidiyorlar.
                                                                                                           Rümeysa Başak-Ebru Yolaçan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder