15 Mart 2016 Salı

Amca  ( 3-4 )
Ben: amca duydum ki Arapların iki soyadlıları varmış doğru mu?
( 4 ): evet lakap oluyor mesela benim soyadım Çaltekin lakabım Halıdı diyorlar, bu amcanın lakabı Hadubıydı, hadubı kamburlu demek
( 3 ): daha önce lakabımız Seyid Ahmet Hazreti Hüseyni’n soyundan Musul’dan gelmiştik, aynı zamanda yılan ve akrep ısırması bu Ahmet büyükbabamız Ahmet’e getirilerdi o zaman gelişmemişti kime yılan ve akrep ısırsa büyük dedemin yanına getrilerdi hemen iyileşiyorlar, soyadı kanuni çıkınca Seyid nasıl Türkçesi dedi dede o zaman Dede koyun dediler 
( 4 ): Seyid babamızın babasıydı
( 3 ): aynı zamanda Hazreti Hüseyni’n soyandandır, Kerbela’dan Musul’a gelmişler Musul’da isyan çıkmış gelmişler Mardin’e, sordular Mardin’de nerede Araplar Arap mahallesinde dediler  
Ben: Arap mahallesi nerede?
( 3 ): Mezarlığın olduğu yer, Sur kapı mahallesi.
Şimdi sana bunu anlatmak istiyorum, doğduğunda buğdayı haşlarlardı, yedi kız kardeşten sonra erkek doğdum Salika yapıyorlardı, yedi yaşıma bastım o yıl ilk okula yazdıracağım her yıl benim için salika yapıyorlardı, yedinci yaşında elime meşale koydular, kimin için yapıldıysa o çocuk önünde yürür ve diğer mahallenin çocukları yedi on yaş arası meşaleyi tutardık mahalleyi gezerdik, giderken bunu hep söylerdik (meşale ebu abid fukkaha ala ibadik) tanıyanlar şeker verir bize kapıdan, tam meşaleyi sönüne kadar gezerdik.
Saç yedi yaşına kadar kesilmezdi tek erkek çocukları olanlar, sağ kulaklarına küpe takılardı, ben korktuğum için delmediler. Bazıları 12 yasına kadar saç kesilmezdi, 12’den sonra saç kesilir teraziye koyulur karşısında da kağıt para alınır ve sadakaya verilir.   
( 4 ): (3) amca her Pazar günü yürüyüşe çıkıyor, bir gün Sultan köy istikametine giderken başına bir olay geçti onu bi anlatsın.
( 3 ): benim yemyeşil bir eşöfman vardı sabah namazdan sonra çıkıyorum, doğayı seviyorum, yürürken resmi bir araç gördüm kapıları açık ve radyo çalıyor fakat insan yok, Mardin ve Sultan köy arası ev yok ısısız bir yer dedim acaba onların başına ne gelmiş, sağa sola bakıyorum kimse yok, baktım sesler gelmiş yerde bir telefon şabakasının  çukurunda iki arkadaş inmiş oraya, yaaw kolay gelsin dedim, sağol dediler dedim hayırdır, dediler akşamdan bir arza olmuş akşamdan biri gelmişiz bir türlü çözülmüyor, dedim Allah işiniz kolaylaşsın, dediler sigaran var mı dedim spordayım, dediler arabada bir tane var uzatır mısın, verdim ve dedim inşallah işinizi hemen bitirirsin, şimdi yandaki arkadaş itikadı zayıftı, dedi inşallah maşallah olacaksa zaten beş saat yapıyoruz olmuyor, dedim Allah yardımcınız olsun ve gittim o an hemen bitiriyorlar çıkıp beni çağırmaya sağ sola bakıyorlar ben gitmiştim, burda bir adet var koşan adama deli denir, neyse onlar işleri bitirip gitmişler ertesi gün ben iyi bir niyet ile inkar etmiştim bekli diğer arkadaş imana gelir diye yoksa ordaysam ordayım söyleyim ama inkar ettim dedim yok ben değildim, yaa dedi sen sigara uzattım bizim için dua ettin hatta arkadaş dedi maşallah inşallah bu iş olmaz sen yine dedin Allah yardımcınız olsun ve sen gittikten beş dakika sürmedi dedi bağırdık çıktık yoksun dedi, dedim kime soruyorsunuz seni dedi, dedim ne işim var orda deli miyim, yok dedi sensin, dedim ben gelmemiştim dediler yaaaw o zaman o kimdi diyorlar, ben ne bileyim dedim geldi omuzuma öptü bana dua et dedi, arkadaş namaz kılmıyordu dedi ondan sonra her Cuma namazı kılacağım, şimdi maşallah beş vakit namaz kılıyor,aradan on beş yıl geçti beni gördüğünde diyor beni duadan mahrum etme, öyle yani beni artık Evliye zannediyor halbuki değil sandılar hazreti Hidir onlara gelmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder