Amca ( 3-4 )
Ben:
amca duydum ki Arapların iki soyadlıları varmış doğru mu?
( 4 ):
evet lakap oluyor mesela benim soyadım Çaltekin lakabım Halıdı diyorlar, bu
amcanın lakabı Hadubıydı, hadubı kamburlu demek
( 3
): daha önce lakabımız Seyid Ahmet Hazreti Hüseyni’n soyundan Musul’dan
gelmiştik, aynı zamanda yılan ve akrep ısırması bu Ahmet büyükbabamız Ahmet’e
getirilerdi o zaman gelişmemişti kime yılan ve akrep ısırsa büyük dedemin
yanına getrilerdi hemen iyileşiyorlar, soyadı kanuni çıkınca Seyid nasıl
Türkçesi dedi dede o zaman Dede koyun dediler
( 4
): Seyid babamızın babasıydı
( 3
): aynı zamanda Hazreti Hüseyni’n soyandandır, Kerbela’dan Musul’a gelmişler
Musul’da isyan çıkmış gelmişler Mardin’e, sordular Mardin’de nerede Araplar
Arap mahallesinde dediler
Ben:
Arap mahallesi nerede?
( 3
): Mezarlığın olduğu yer, Sur kapı mahallesi.
Şimdi
sana bunu anlatmak istiyorum, doğduğunda buğdayı haşlarlardı, yedi kız
kardeşten sonra erkek doğdum Salika yapıyorlardı, yedi yaşıma bastım o yıl ilk
okula yazdıracağım her yıl benim için salika yapıyorlardı, yedinci yaşında
elime meşale koydular, kimin için yapıldıysa o çocuk önünde yürür ve diğer
mahallenin çocukları yedi on yaş arası meşaleyi tutardık mahalleyi gezerdik,
giderken bunu hep söylerdik (meşale ebu abid fukkaha ala ibadik) tanıyanlar
şeker verir bize kapıdan, tam meşaleyi sönüne kadar gezerdik.
Saç
yedi yaşına kadar kesilmezdi tek erkek çocukları olanlar, sağ kulaklarına küpe
takılardı, ben korktuğum için delmediler. Bazıları 12 yasına kadar saç
kesilmezdi, 12’den sonra saç kesilir teraziye koyulur karşısında da kağıt para
alınır ve sadakaya verilir.
( 4
): (3) amca her Pazar günü yürüyüşe çıkıyor, bir gün Sultan köy istikametine
giderken başına bir olay geçti onu bi anlatsın.
( 3
): benim yemyeşil bir eşöfman vardı sabah namazdan sonra çıkıyorum, doğayı
seviyorum, yürürken resmi bir araç gördüm kapıları açık ve radyo çalıyor fakat
insan yok, Mardin ve Sultan köy arası ev yok ısısız bir yer dedim acaba onların
başına ne gelmiş, sağa sola bakıyorum kimse yok, baktım sesler gelmiş yerde bir
telefon şabakasının çukurunda iki
arkadaş inmiş oraya, yaaw kolay gelsin dedim, sağol dediler dedim hayırdır,
dediler akşamdan bir arza olmuş akşamdan biri gelmişiz bir türlü çözülmüyor,
dedim Allah işiniz kolaylaşsın, dediler sigaran var mı dedim spordayım, dediler
arabada bir tane var uzatır mısın, verdim ve dedim inşallah işinizi hemen
bitirirsin, şimdi yandaki arkadaş itikadı zayıftı, dedi inşallah maşallah
olacaksa zaten beş saat yapıyoruz olmuyor, dedim Allah yardımcınız olsun ve
gittim o an hemen bitiriyorlar çıkıp beni çağırmaya sağ sola bakıyorlar ben
gitmiştim, burda bir adet var koşan adama deli denir, neyse onlar işleri
bitirip gitmişler ertesi gün ben iyi bir niyet ile inkar etmiştim bekli diğer
arkadaş imana gelir diye yoksa ordaysam ordayım söyleyim ama inkar ettim dedim
yok ben değildim, yaa dedi sen sigara uzattım bizim için dua ettin hatta
arkadaş dedi maşallah inşallah bu iş olmaz sen yine dedin Allah yardımcınız
olsun ve sen gittikten beş dakika sürmedi dedi bağırdık çıktık yoksun dedi,
dedim kime soruyorsunuz seni dedi, dedim ne işim var orda deli miyim, yok dedi
sensin, dedim ben gelmemiştim dediler yaaaw o zaman o kimdi diyorlar, ben ne
bileyim dedim geldi omuzuma öptü bana dua et dedi, arkadaş namaz kılmıyordu dedi
ondan sonra her Cuma namazı kılacağım, şimdi maşallah beş vakit namaz
kılıyor,aradan on beş yıl geçti beni gördüğünde diyor beni duadan mahrum etme,
öyle yani beni artık Evliye zannediyor halbuki değil sandılar hazreti Hidir
onlara gelmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder